Estetik diş hekimliği; diş hekimliğinin, ağız ve diş bölgesini sağlık ve estetik açıdan yeniden düzenlenmesini ele alan önemli bir branştır. Ana teması sağlıklı bir gülüş tasarımıdır. Gülüş tasarımı, kişiye özel ideal gülüşü sağlık ve doğallık ile yenilemektir. Önemli olan tıbbi kurallar dahilinde size yakışan estetik gülüş ifadesini oluşturmaktır. Dişlerimiz asıl işlevlerinin yanı sıra (çiğneme, konuşma vb.)estetik açıdan toplumdaki özgüvenimizi de fazlasıyla etkiler. Gülüşümüz insanlarla iletişimimizde çok önemli bir faktördür. Dişlerdeki renk ve şekil bozuklukları bireyde psikolojik rahatsızlıklara kadar varan problemlere neden olabilir. Yapılan araştırmalar gülüşüne güvenen bir bireyin sosyal, iş ve günlük hayatında diğer bireylere oranla çok daha mutlu ve başarılı olduğunu göstermiştir. Dişlerimiz gülüşümüzü, gülüşümüz de enerjimizi yansıtır. Güzel bir gülümseme kişisel özgüven demektir. Diş hekimliğinde bununla ilgilenen bilim dalına ‘estetik diş hekimliği’ adı verilir.
Gülüş Tasarımı
* Gülerken ağzınızı kapar mısınız?
* Dişlerinizin şekli sizi rahatsız ediyor mu?
* Dişlerinizin rengi sizi rahatsız ediyor mu?
* Hiç başka birinin gülüşüne sahip olmak istediniz mi?
* Dişetlerinizin görüntüsü sizi memnun ediyor mu?
Gülmek,yüzümüzdeki pek çok kas grubunun çalışmasıyla oluşan ve dişlerimizin göründüğü bir mimiktir. Gülüşümüzü etkileyen pek çok faktör vardır. Güzel bir gülüş için öncelikle yüz biçiminizle ,dudak yapınızla uyumlu dişlere sahip olmanız gerekir. İşte gülüş dizaynı, size kişisel özellikleriniz ve isteklerinizle doğallık ve fonksiyonu birleştirerek yüzününüze en uygun ideal gülümsemeyi oluşturmak için vardır. Yaptırdığınız dişlerin yapay olduğu kimse tarafından anlaşılmamalıdır. Eğer karşıdan yapay olduğunu bağıran renk,biçim vs.varsa bu asla ideal bir gülüş değildir.İdeal olmadığı için de estetik bir gülüş olamaz.
GÜLÜŞÜNÜZ AVANTAJINIZ OLSUN!
Pırıl pırıl bir gülümseme hepimizin hoşuna gider. O kişi hakkında sıcak hisler hissetmemizi sağlar. Araştırmalar gösteriyor ki konuşma ve gülme sırasında farketmeden karşımızdaki kişinin dişlerine odaklanırız. Ahenksiz bir gülümsemede bilinçaltımız bunun sebebini aramaya başlar. Kötü bir görüntü o kişi hakkında negatif duygular beslememize yol açar.Ahenkli bir gülümseme ise iletişimimizin başarısı için avantaj sağlar.
GÜLÜŞÜMÜZÜ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1) CİNSİYET
2) YÜZ ŞEKLİ
3) YAŞ
4) DUDAKLAR
5) DİŞETLERİ
6) DİŞLER
1) CİNSİYET
Kadın ve erkek anatomisi birbirinden farklıdır. Erkeklerde yüz hatları daha keskin ve belirgindir.Alın burun, çene ucu orantısı kadın yüzüyle farklılıklar gösterir.Kadınlarda geçişler daha yumuşak burun ve kaş kemerleri daha siliktir. Dişlerde de aynı paralellik vardır.
Kadınlarda:
* Gülme hattı yukarı doğru kavislidir
* Dişlerin köşeleri daha yumuşak döner.
* Komşu dişlerin köşeleri arasında minik aralıklar vardır
* Ortadaki iki diş yandaki dişlerden biraz daha uzundur.
Erkeklerde :
* Gülme hattı daha düzdür
* Dişlerin hatları daha belirgindir
* Komşu dişler daha düz bir hatta birleşirler.
2) YÜZ ŞEKLİ
Yüz şeklinizle diş formlarınız arasında benzerlikler bulunur. Genellikle uzun yüzlü kişilerde diş formları da uzun; kare veya yuvarlak yüzlü kişilerde diş formları da kare veya yuvarlak olur. Klasik diş hekimliğinde bu benzerlikler korunmaya çalışılarak restorasyon yapılırdı. Ancak estetik yönden bir şeyleri değiştirmek istediğinizde bu benzerlikleri tersine çevirerek farklı ifadeler veren illüzyonlar elde edilebilir. Örneğin uzun yüzlü bir kişiye dikdörtgen formda uzun dişler yapılırsa yüzü olduğundan da uzun görünecektir. Oysa oval veya daha geniş formlar denenerek yüzdeki hoş olmayan uzunluk kamufle edilebilir. Veya yuvarlak yüzlü bir kişiye daha ince uzun formda dişler yapılarak yüzünün daha ince görünmesi sağlanabilir.
3) YAŞ
Yaşlanmaya karşı yürütülen savaş her yıl milyonlarca insanı da içine alarak büyüyor. Kadın ve erkek fark etmeden hepimiz genç ve güzel görünmeyi sürdürmek istiyoruz.Kozmetik dişhekimliği bu konuda oldukça önemli yardımlar yapabilir.Gülüşümüz yüzümüzdeki en önemli gençlik kriterlerinden biridir. Yaşla birlikte dişlerimizin renginde bir koyulaşma,boylarında kısalma meydana gelir. Dokuların sarkmasıyla beraber üst dudağımız da yerçekimi etkisiyle aşağıya doğru sarkar. Dikey boyutumuz kısaldığı için çene ucu-burun ucu birbirine olması gerekenden çok yaklaşır. Konuşurken ve gülerken üst dişlerimizin daha az, alt dişlerimizin daha çok, gözükmesi sonucunda daha yaşlı bir ifadeye sahip oluruz. Birçok kişi çok yanlış bir inanışla yaşlanınca sadece takma dişler yaptırabileceklerini sanıyorlar. Oysa estetik dishekimligi dikey boyut yükseltilmesi, diş beyazlatma, kozmetik düzenleme, bonding, laminate veneer, implant gibi yöntemlerle 20 yıl önceki gülüşünüze kavuşmanız için size yardimci olabilir.
Yaşlı görüntüyü nasıl engellersiniz?
*Diştaşı temizliğini ihmal etmeyin.
*Diştaşı kaynaklı dişeti çekilmesi ve diş aralıkları sizi yaşlı gösterir.
*Kötü görünüşlü eski dolgularınızı değiştirin
*Rengi koyulaşmış dişlerinizi beyazlatın.
*Koyu renkli dişler sizi yaşlı gösterir.
*Eksik dişlerinizi hemen telafi edin.
*Diş kaybı ağız yapınızın büzülmesine yol açar.
*Kötü kapanışınızı düzelttirin. Çünkü sözcükleri doğru telaffuz etmeniz buna bağlıdır.
4) DUDAKLAR
Tıpkı bir çerçevenin tabloyu şekillendirdiği gibi dudaklar da dişlerimizi ve gülüşümüzü şekillendirirler.Gülüş dizaynı ;dudakların kalın,ince, uzun,kısa vs. olmalarına göre düzenlenerek var olan kusurlar kapatılabilir.
5) DİŞETLERİ
Dişetleri dişlerimizi en yakından çerçeveleyen aksesuarlardır. Dişlerimiz güzel olsa bile sağlıksız(şiş, kırmızı ve parlak)dişetleri gülüşümüzün çirkin görünmesine neden olurlar.
* Bazen dişetlerimiz sağlıklıdır ama gülünce gereğinden fazla gözükürler.
* Veya dişeti çekilmesi oluşmuştur ve gözükmelerini istediğimiz kadar dişetimiz yoktur.
Bu durumda da gülüşümüzde rahatsız edici görüntüler oluşur. Estetik diş hekimliğinde dişetleri konusunu iki temel uygulama alanında inceleyebiliriz.
1) Varolan dişetlerine sağlık kazandırmak
2) Sağlıklı ama kötü görünüşlü dişetlerine estetik kazandırmak.
Dişetlerine estetik kazandırmak
Dişeti manikürü-gingivoplasti: Gummy smile denen gülünce dişetlerinin fazla göründüğü durumlarda 1 saatlik küçük bir operasyonla dişetlerini gülme hattı hizasına çekmek mümkündür.
Dişeti grefti: dişeti çekilmesinin fazla olduğu bölgelere doku ilave ederek uzamış gibi görünen diş boylarını seviyelendirmek mümkündür.
Diseti efektli porselenler:Tamamen dişeti çekilmesine ugramis ve cerrahi olarak telafisi zor veya imkansiz bölgelere dişeti rengini taklit eden porselen uygulamalar yapılabilir.
6) DİŞLER
Günümüzde modern dişhekimliği konseptinde estetik sınırlar içinde dişlerimizi güzel göstermek için yapılabilecek çok fazla alternatifimiz var.Önemli olan sorunları doğru tespitedebilmek ve soruna yönelik, hedefi bulan,minimal müdahale ile maksimum estetiği sağlayabilen tedavileri seçmektir.
Renk; Sevmedigimiz dis rengimiz için dishekimi kontrolünde dis beyazlatma yöntemlerinden birini seçebiliriz.Diş beyazlatma bölümü için tıklayın.
Çapraşıklık; öncelikle ortodontik tedavi seçeneğini değerlendirmek gerekir.Artık erişkinlere de yaş sınırlaması olmadan ortodontik tedavi yapmak mümkündür.
Dişlerin biçimleri; minimal düzensizlikler ve her türlü form bozukluğunda kompozit veya porselen laminate veneerler en konservatif tedavi seçenekleridir.
Düzensiz diş kenarları; çeşitli çene hareketleri ve zamanın aşındırıcı etkisiyle dişlerimizin kesici kenarlarında tırtıklı,düzensiz formlar oluşabilir.Bu durumu 15-20 dakikalıkkozmetik düzenleme işlemiyle gidermek mümkündür.Bu işlem sırasında dişlere zarar vermeyecek incelikte aşındırıcı disklerle bozuk yüzeyleri düzeltmek mümkündür.
Koyu renkli dolgular; artık koyu renkli dolguları diş rengindeki dolgularla ( kompozit reçine veya porselen) değiştirmek hiç de zor değildir. Ayrıca teknolojinin hızla gelişmesiyle elde edilen kompozit veya porselen dolgular, amalgam(siyah dolgu) dolgulardan kat kat daha dayanıklı ve dişe adaptasyonları kat kat daha yüksektir.
GÜLÜŞ DİZAYNI NASIL YAPILIR?
Öncelikle ağız içi ve ağız dışı fotoğraflarınız çekilir.Panoromik ağız filminiz alınır. Fotoğraflar bilgisayar ekranına yansıtılarak filminiz ve özel istekleriniz doğrultusunda sahip olmak istediğiniz gülme hattı belirlenir. Dişlerinizde herhangi bir kesme işlemine başlamadan diş rengindeki malzemelerle mo-cap (geçici model) çalışması yapılır. Mo-cap sayesinde dişlerinize dokunulmadan bittiğinde neye benzeyeceğini görmüş olursunuz. Dilerseniz tedaviye devam edersiniz,dilerseniz tamamen vazgeçebilirsiniz. ‘; } if($_GET[‘pg’]==”vizajizm”) { echo ‘
Vizajizm
Vizajizm, anlamı Fransızca visage yani “yüz” kelimesinden geliyor. Bu kavram İlk olarak 1930 lu yılların başında mimarlar tarafından kullanılan bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır. Yöntemin diş estetiğinde uygulanabileceğini ilk düşünen ise Brezilyalı diş hekimi Braulio Pa olucci olmuştur. Vizajizmle günümüzde uygulanan standart gülüş tekniğine karsın ,estetikle ilgili : kişinin sadece dış görünüşünün değil; psikolojik yapısının , davranış kalıplarının ve yerleşik alışkanlıklarının hatta SAÇ tarama şekilllerinin bile bu çalışmalara dahil edilmesi gerekliliği bildirilmiştir.
Vizajizm nasıl uygulanır?
İlk olarak hastanın yüzünün fotoğrafı çekilir. Hastayla kendi temel karakteri özellikleri ile ne istediğine dair arzu ve isteklerini ifade eden bir görüşme yapılır. 3 boyutlu gülüş tekniği ile hastalar kendilerine uygun seçeneğe doktorlarıyla ortak karar verirler Gerekirse yüzünde 3 boyutlu görüntüsü üzerinde plastik cerrahla da konsültasyon yapılarak uygun alternatifler tespit edilir bu bir harmonizasyondur. Tek basına bir dişin diş tek basına bir burunun yada tek basına bir kepçe kulağın düzeltilmesi bazen yeterli olmayabilir. Hastalar hakkında elde edilen tüm bilgiler yapılacak tedavide kullanılır.
Bu tür çalışmalarda yüzümüz ;yüzümüzün bölgeleri; alın bölgemiz, burun bölgemiz, dudak bölgemiz, çene bölgemiz dişlerdeki altın oranlar vb… buna benzer donelerin hepsi sizin karakteriniz ve davranış kalıplarınızla ilgili ipuçlarını doktorunuza verir. Alına bir bakarsınız oranlamalar normaldir ama mimik kaslarınızı çok fazla kullanıyorsunuzdur bu durum; belki sizin çok daha fazla yaslı görünmenize sebep oluyordur.. Sonra neler olup bittiğini daha iyi anlamak için resimler modeller tartışmaya açılır. Burada diş hekimi, plastik cerrahınız ,hasta , hatta laboratuarınız, herkes fikrini ortaya atar ve sonucunda 3 boyutlu bizim ne istediğimize dair maketler ortaya çıkar.Burada amaç sadece mekanik estetik değil; kişinin ruhunu da yapısını da içeren onu yansıtan protezlerin uygulamaların kişilere yansıtılmasını amaçlanmasıdır. Bazen dr olarak sunu da hep düşünmüşümdür. Kişinin ruh ve karakterini anlamak için belirli bir zamanda hastayla zaman geçirmek gibi. Örneğin telefonda nasıl konuşuyor. Arkadaşlarına hitap tarzı nasıl giyimi mimik kaslarını nasıl kullanıyor vb vb. günlük hayatta onu fotoğraflamak arşivlemek gibi. Bana hep önemli gelmiştir.Sadece salt klinikte fotoğraflamanın yanında kişilerin günlük hayattaki davranışlarını da fotoğraf karelerine yansıtmak arşivlemek bana biraz daha anlamlı gelmiştir.
Örneğin: inatçı biriyseniz diş tasarımınız bu özelliğinize göre düzenlenir daha agresif hatlar ortaya konur. Yada, “Aslında ben inatçı yönümü törpülemek ve daha ılımlı biri olarak görünmek istiyorum” diyorsanız farklı bir tasarıma sahip modeller uygulamalar daha yumuşatılmış hatlar içeren modeller size uygulanır. Bu yöntemde önemli olan sizin hisleriniz hissettikleriniz ve duygularınızın yansıtılması ve ekibinde bunu hissedebilmesidir.
Bu tür çalışmaları aslında sanki hani terzilerin kişiye özel giysi diye uyguladıklar Haute couture” (kişinin özel beğenisine göre tasarlanmış, özel tasarım elbise anlamına gelen ve Fransızca”dan gelen bir moda terimidir. Tam karşılığı ise “ısmarlama”dır. ) çalışmalarına benzetebiliriz Bu çalışmalar gösteriyor ki estetik diş hekimligininde diş hekimliğinin içerisindeki diğer bilim dalları gibi zaman içerisinde başlıbaşına bir bilim dalı olacağını; ve içerisinde hani yemeğe katılan bir tutam tuz yada bir ressamın tuvaline vuracağı son bir fırça darbesi gibi gülüşümüze yüzünüze katılacak bir rotuşun bile bize nasıl bir anlam kazandırdığının farkında olmamızı sağlayacaktır.
Yeni gelişen kişiye özel vizajizm kavramı; yüz uygulamaları: protezler; içerisinde; diş doktorunun plastik cerrahın hastanın laboratuvarın hemşirenin vb tüm bu konuda çalışanların katkısını içeren bir multidisipliner yaklaşım olduğu… Burada amaç klasik standart herkeste aynı olan şeyleri fabrika gibi yaratmak uygulamak aynı görünüşe sahip kişiler ordusu oluşturmak yerine; kişinin mizacına yapısına ruh haline uygun onu o yönde motive edecek çalışmaların ortaya çıkartılmasının sağlanmasıdır. ‘; } if($_GET[‘pg’]==”laminate-veneer”) { echo ‘
Laminate Veneerler
Laminate veneerler, yaklaşık 0.5 mm kalınlığında, takma tırnak tarzında hazırlanan porselen yaprakcıklardır.Bu porselen yaprakcıklar, dişlerin sadece görünen ön yüzeylerine, bonding resinler ile yapistirilirlar.Bonding resinler dis ile porselen arasinda ayrilmaz bir bag oluşturarak adeta kaynak görevi üstlenirler. .Porselen veneerler çok ince olmalarına rağmen yöntem ve malzeme doğru uygulanirsa dişten ayrılmaları mümkün olmaz,ancak keserek çıkarılabilirler.Porselen laminate veneer yontemi minimum preparasyonla maximum estetik sağlanabilen mükemmel bir yöntemdir.
Porselen laminalar işık geçirgenliklerinden dolayı doğal dişten ayırt edilemezler ve ileri teknoloji ürünü pressable porselenden üretildikleri için asla renk değiştirmezler.
Neon ışıklarında ve fotoğraf flaşında doğal diş efekti verirler.
Dil doğal diş yüzeyine temas ettiği için ağızda yabancı bir madde hissi oluşmaz.
Laminaların hazırlık aşamasında dişlere hiç dokunulmadan kompozit mocap hazırlanarak ağızdaki bitmiş hallerini önceden.
Laminate veneer kimlere uygulanabilir ?
* Öncelikle dişlerin daha önce preparasyona(diş kesimi) uğramamış olması gerekmektedir
* Dişlerinin arasında seviye ve renk farkı bulunanlarda
* Dişlerinde çapraşıklık olup da ortodontik tedavi görmek istemeyenlerde.
* Ön dişlerinde büyük dolgu veya kırık olanlarda
* Dişleri aralıklı olanlarda
* Dişlerinin şeklinden memnun olmayanlarda
* Dişlerinin renginden memnun olmayanlarda
* Gülme hattı düz veya aşağı doğru meyilli kişilerde bu hattı düzeltmek için
* Gummy smile (güldüğünde üst damak ve dişetlerinin fazla gözükmesi) vakalarında gingivoplasti (dişeti manikürü ) sonrasında diş boylarını uzatarak estetik bir gülüş sağlamak için.
Laminate veneer avantajları nelerdir?
* Dişten çok az doku kaldırıldığı için(0.5-0.7mm) yapılabilecek en korumacı tedavidir.Hiçbir dişin kesilmesine gerek yoktur.Tedavi süresi kısadır, iki veya üç seansta tamamlanir.
* Yapısal özelliklerinden dolayı doğal dişten ayırt edilmesi zordur.
* Renk değiştirmez .
* Özel bir yöntemle (bonding resin) dişe kaynak yapıldığı için dişten ayrılması mümkün değildir.
* Dişlerin dile bakan yüzeyleri orijinal diş yüzeyi olduğu için dil herhangi bir yabancılık çekmez.
* İstenilen renk,boyut ve şekilde hazırlanabilir.
* Hazırlık aşamasında kişiye özel muck-up(model) çalışması yapılarak bitince nasıl bir görüntü elde edileceği belirlenebilir..Üstelik bu muck-uplar dişleri hiç prepare etmeden (kesmeden)de yapılabilir.
* Yüksek teknoloji ürünü porselenler oldukları için kırılma ve aşınmaya karşı büyük direnç gösterirler.
Laminate veneer dezavantajları nelerdir?
* Hassas bir tekniktir .
* Mükemmel bir hazırlık ve laboratuar çalışması gerektirir.
* Klasik tedavilere göre maliyeti yüksektir.
‘; } if($_GET[‘pg’]==”zirkonyum-empress”) { echo ‘
Zirkonyum & Empress
Porselen, diş minesine en yakın ve en sağlıklı malzemedir. Ancak 10 yıl öncesine kadar porselenler ağızda tek başlarına değil de metal bir altyapı üzerinde kullanılmak zorundaydılar (klasik metal destekli porselenler.)
Metal altyapı, ışığın dişin içinden geçmesine mani olduğundan doğal diş minesindeki transparanlıktan uzak donuk ve yapay restorasyonlara , dişeti kenarında da gri alanlara yol açabilmektedir. Ayrıca fotoğraf makinesinin flaşında veya neon ışıklarında yapay olduklarını adeta bağıran opak bir röfle verirler. Full porselen restorasyonları ise ışık geçirgenliğinden dolayı doğal dişlerden ayırt etmek çok zordur.Sağladıkları “derinlik” ve “canlılık” duygusu nedeniyle mükemmel estetik sonuçlar alınabilmektedir. Full porselen restorasyonlar için kullanılan çeşitli porselen materyalleri vardır. Bu malzemeler arasında estetik sonuçları ve dayanıklılıkları ile ilgili farklılıklar bulunur.Bu malzemelerden iki tanesi klinik sonuçları bakımından öne çıkmaktadır.
EMPRESS:(Pressable IPS) Yüksek basınç altında preslenerek üretilir.Santimetrekareye 6 ton basıncı karşılayabilir.En fazla 3 üye de ve ön bölgede kullanılır.Işık geçirgenliği çok yüksektir.
ZIRKONYUM (CERCON): Tıpkı bir elmas gibi hem güçlü hem de estetiktir.Zirkonyum bir alt yapı üzerine porselenin işlenmesiyle elde edilir. Santimetrekareye 950 megapascal,yani 9.5 ton basıncı karşılayabilir.Empresse göre daha az ışık geçirgenliği vardır. Fakat daha güçlüdür. Arka dişlerde ve uzun köprülerde çok rahat kullanılır. YANİ HEM DAYANIKLILIK HEM DE ESTETİK AÇIDAN KLASİK PORSELENLERDEN KAT BE KAT ÜSTÜN NİTELİKLER TAŞIYAN BU MATERYALLER DİŞ HEKİMLİĞİNDE DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ SON GELİŞMELERDİR.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ İLERİ TEKNOLOJİYLE DİŞLER YENİDEN TASRALANABİLİR Mİ?
Birçok teknik kişinin gülüşünü adeta yeniden tasarlarken bilgisayar destekli uygulamalar sıfır hatayla istenen dişlere ve gülümsemeye ulaşılmasını sağlıyor.
CAD-CAM (computer aided design-computer design-computer aided manufacturing) bilgisayar yardımıyla dişlerde yeni tasarımlar anlamına gelir. Dişlerinin görünüşünden ve gülüşünden memnun olmayan bireyler bu ileri teknoloji porselen sistemleri ile istedikleri doğal dişlere ve gülüşe sahip olabiliyorlar.
Dişlerin restorasyonu diş hekimi ve teknisyeni tarafından bilgisayar ortamında yapılıyor ve dişler bilgisayarlı freze tekniği ile özel hazırlanmış porselen bloklardan oluşturuluyor. Bu sistemde kullanılan porselenin iç yapısında kristal veya zirkonyum bulunuyor böylece mükemmel estetik kalite ve doğallık yakalanıyor.
Bugüne kadar, zirkonyum oksit üretimdeki yüksek maliyeti nedeniyle dental uygulamalarda kullanılmıyordu. Zürih Federal teknoloji enstitüsü tarafından geliştirilen bir proje sayesinde zirkonyum oksit ekonomik bir şekilde diş hekimliğinde kullanılabilir hale gelmiştir. Zirkonyum 1960 lı yıllardan beri tıpta da kullanılmaktadır, yapılan uzun süreli çalışmalar ile materyalin güvenilirliği kanıtlanmıştır.
Zirkonyum başta kalça eklem protezleri olmak üzere vücudun çeşitli bölgelerinde çeşitli amaçlarla kullanılmış ve bugüne kadar herhangi bir yan etkisi veya zararının olmadığı, allerji yapmadığı saptanmıştır.
Zirkonyum, yüksek ısılara, darbelere dayanıklı, hafif, ısı ve elektrik iletmeyen, ışık geçirebilen bir elementtir.
Ayrıca ağızda tad bozukluğuna, dişeti problemlerine ve ağız kokusuna yol açmayan sağlıklı bir materyaldir.
Dişlerinizden alınan ölçü ile hazırlanan model üzerine dişlerinizin bir mum modeli hazırlanmakta. Bilgisayar destekli bir cihaz bu modelden aldığı bilgiler doğrultusunda zirkonyum oksit bloğu aşındırarak dişlerinizin alt yapısını hazırlamaktadır. Aşındırılarak hazırlanan yapılar üzerine uygun renkte seramik yerleştirilerek çalışma tamamlanmaktadır.
Artık yeni yüksek teknoloji ürünü olan zirkonyum oksit ile metalsiz güçlü ve estetik restorasyonlar başarıyla yapılabilmektedir.
Hasta ve Diş hekimi açısından avantajları nedir?
Uygulama zamanı kısalmıştır. İstenirse kişiye bir günde yeni bir gülüş kazandırılabilir. Dişin estetik kalitesi çok yüksek, ışık geçirgenliği ve duruşu doğal diş gibidir. Kullanılan porselen blokları daha önceden fabrika şartlarında hazırlanmış porselen blokları olduğu için materyalin fiziksel özellikleri değişmez hata paylarını minimuma indirilmiştir. Ara aşamalar azaldığı için hekime zaman kazandırır.
Sıcak-soğuk hassasiyeti gelişir mi?
Hayır, sıcak-soğuk hassasiyeti gelişmez.Çünkü Zirkonyum Oksitin ısı yalıtıcı özelliği vardır.
Alerji yapar mı?
Hayır, Zirkonyum Oksit doku uyumlu bir maddedir alerji yapmaz.
Dişetlerinde çekilme olur mu?
Hayır,yapılan araştırmalarda diş etleri ile mükemmel uyum gösterdiği tespit edilmiştir. Elbette yaşla birlikte doğal olarak gelişen dişeti çekilmesini durduramaz. hazırlanan kaplamalar diş ve dişetiyle son derece uyumlu olacağı için dişeti iltihabına bağlı dişeti çekilmesi gelişmeyecektir. ‘; } if($_GET[‘pg’]==”dis-beyazlatma”) { echo ‘
Bleaching (Diş Beyazlatma)
İnsanlarda diş renkleri tıpkı ten renkleri gibi farklılıklar gösterir. Bazı kişiler doğuştan şanslı olarak beyaz diş rengine sahiptirler. Bazen de genetik olarak daha koyu diş rengiyle doğarız. Annemizin hamileyken kullandığı veya çocukken bizim kullandığımız bazı antibiyotiklerden dolayı da diş rengimiz koyulaşabilir. Veya içtiğimiz sulardaki flor iyonu yoğunluğu da diş rengimizin koyulaşmasına neden olur.
Çeşitli nedenlerle koyulaşmış dişlerin rengini daha açık hale getirme işlemine diş beyazlatma denir.Bu işlemi evinizde bir aparey içine sıkılan jellerle veya klinik içinde doktor gözetiminde yaptırabilirsiniz.
Diş Beyazlatma (Bleaching) Yöntemleri
1) Kimyasal Diş Beyazlatma (EV TİPİ BLEACHİNG)
2) Fototermal ve fotokimyasal Diş Beyazlatma (OFİS TİPİ BLEACHING)
Kimyasal Diş Beyazlatma
Bu teknikte, diş beyazlatıcı jel, özel olarak yapılmış diş kalıpları yardımıyla dişlere uygulanır. Ancak kimyasal diş beyazlatma tekniğinin diş minesine bir miktar olumsuz etkisinin olabileceği unutulmamalıdır. Çeşitli kozmetik ürünler arasında da satılabilen bu kimyasallar mutlaka bir dişhekimi gözetiminde kullanılmalıdır.
Fototermal Diş Beyazlatma
Bu yöntemde de yine bir miktar özel bir jel kullanılır. Ancak önceki metottan farklı olarak yüksek enerjili özel bir ışın demeti yardımıyla uygulanır. Işık kaynağı bir seri LED veya diyot-lazer den oluşabilir. Yine bu yöntemde de muhtemel olumsuz etkilerin olabileceğinden mutlaka dişhekimi gözetiminde yapılmalıdır.
Fotokimyasal Diş Beyazlatma
Bu diş beyazlatma yönteminde, beyazlatma jeli bir UV-lamba (mavi ışık) veya bir KTP lazeri (yeşil ışık) kullanılarak aktive edilir. Bu metodu diğerlerinden ayıran özellik ise kullanılan ışık kaynağının da ayrıca dişi beyazlatıcı etkisinin olmasıdır (foto oksidasyon).
Dişlerde istenmeyen lekeler neden oluşur?
Bunun bir çok sebebi olabilir. En yaygın olanları; yaşlılık, dişleri boyayan maddelerin (kahve, çay, kola, sigara vb.) tüketimi, travmalar, eski protezler, kaplamalar, dolgulardır. Dişlerin oluşumu boyunca kullanılan antibiyotik (tetracycline) veya aşırı florit tüketimi de dişlerde renklenmelere yol açabilir. Bu durum dişin yapısından ileri gelebileceği gibi diş etkenlerin boyaması ile, gelişim çağında alınan antibiyotik ya da florür nedeni ile, yaşlılıkla, dişe gelen bir darbe nedeni ile de olabilir.
Beyazlatma işlemi kimlere uygulanabilir?
Hemen hemen herkese! Ancak, tedavinin etkili olamayacağı bazı durumlar vardır. Dişhekiminiz tam bir ağız içi kontrol ve teşhisi ile dişlerin bu işlem için uygun olup olmadığını belirleyecektir. Dişleriniz sağlıklıysa daha beyaz ve doğal gülümseme için ideal bir çözümdür.
Beyazlatma işlemi zor ve zahmetli midir?
Hayır! Ağız sağlığı teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde dişleriniz çok kısa bir sürede, güvenli ve etkin olarak beyazlatılabilmektedir.
Güvenli midir?
Evet! Yapılan araştırmalara göre, dişlerin beyazlatılması dişhekiminizin gözetimi altında yapılırsa son derece etkin ve güvenlidir. Dişler ve dişetleri hiçbir şekilde zarar görmez.
Uygulama süresi ne kadardır?
Genelde, ilk uygulamada beyazlama başlar. Ancak, ideal görüntüye ulaşmak için, uygulamanın 10 – 14 gün devam etmesi gerekir.
Dişler beyazladıktan sonra eski haline döner mi?
Dişler her zaman için eskisinden daha beyaz olacaktır. Ancak, hastaların alışkanlık ve ağız bakımına bağlı olarak yılda bir – iki kez pekiştirme tedavisi gerekebilir.
Özetle bu tedavinin başarılı olabilmesi için neler önemlidir?
* Kullanılan ilacın markası ve içeriği
* Bu konuda deneyimli bir hekimin tedavisi altında olmanız
* İlacın kullanılma şekli ve tedavi süresi ‘; } if($_GET[‘pg’]==”porselen-dolgular”) { echo ‘
Porselen Dolgular
Dolgu ,dişlerimiz çürüdüğünde varolan madde kaybını telafi etmek için çürük kısmın temizlenip,dişe uygun malzemelerle restore edilmesidir.
ÇÜRÜK NEDİR? : Çürük ,ağız floramızda varolan bakterilerin,gıda artıklarıyla beslenmesi sonucu oluşturdukları asitli yan ürünlerin diş minesinin ana yapısını geri dönülmez biçimde yıkıma uğratmalarıdır.Mine tabakası vücudumuzun en sert tabakasıdır.Bakteriler bu tabakayı oldukça yavaş ve uzun sürede delebilirler. Ancak 1,5-2 mm.lik mine tabakasından sonra daha yumuşak olan dentin tabakasıyla karşılaşan çürük hattı,hızla ilerleyerek dişin özüne yani pulpa tabakasına yaklaşır. Bu sırada önce şekerli gıdalara hassasiyet,sonra soğuk hassasiyeti ve en son olarak da sıcak hassasiyeti görülür.Bazen de çürük öyle kronik ilerler ki hiç ağrı hissetmeden dişiniz nekroz (canlılığını kaybetme)olabilir.
HANGİ DOLGU EN SAĞLIKLIDIR?:
Dolgu malzemelerini seçerken öncelikle dokuyla uyumu,uzun ömürlülüğü ve estetiği göz önüne alınmalıdır.Günümüzde kullanılan üç çeşit dolgu materyali vardır.
AMALGAM (GRİ) DOLGULAR: Günümüzde kullanılan en eski dolgu malzemesidir.yaklaşık olarak 150 yıldır kullanılmaktadır.İçeriğinde civa ,gümüş ve bazı metal alaşımları kullanılır.Metal yorgunluğuna maruz kaldığı için ağızda varolsa bile kaviteyi sızdırmaz bir biçimde uzun süreli koruması mümkün değildir.Bir çok kişi ağızlarında yirmi yıllık amalgam dolgulardan bahsederler ancak bu dolgulara yakından baktığımızda sekonder çürükler ve nekrozlar görmek kaçınılmazdır.Ayrıca son yapılan araştırmalar amalgamın sert yapısından kaynaklanan nedenlerle çiğneme kuvvetleri karşısında dişe uyum sağlamayarak dişin içinde mikro çatlaklara yol açtığını göstermiştir..Renklerinin siyaha bakan gri olması da estetik olarak kullanılmalarını sınırlandırmıştır.Ayrıca amalgam dolgunun diş boşluğuna tutunabilmesi için çoğunlukla dişin gerekli olmayan bazı sağlıklı bölgelerini de hazırladığımız dolgu boşluğuna ilave etmemiz gerekir.Bu işlem de gereksiz olarak daha büyük hacimli dolgular yapmamıza neden olur.
Dişhekimliğindeki gelişmelere paralel olarak son yirmi yılda geliştirilmiş dolgulardır.İlk keşfedildikleri dönemde amalgama rakip olamayacak kadar dayanıksız olmalarına rağmen,mikro partikül teknolojisindeki inanılmaz gelişmeyle beraber,amalgamdan çok daha üstün bir dayanıklılık seviyesine ulaşmışlardır.Amalgama üstünlükleri sadece dayanıklı olmalarında değildir.Kompozit dolgunun yerleştirilebilmesi için sadece çürük kısmın temizlenmesinin yeterli olması,dolgunun tutuculuğunu sağlamak için eksta preparasyona ihtiyaç duymamaları ,diş renginde hazırlanabilmeleri kompozit dolguların belli başlı üstünlükleridir.Hatta günümüzde bazı kompozitlerin sahip olduğu “bukalemun efekt” sayesinde üzerine konduğu dişin rengini alması da mümkün olmaktadır.Bu üstünlük,özellikle ön bölge restorasyonlarında mükemmel sonuçların alınmasını sağlamaktadır.
İnley ve Onley Restorasyonlar (PORSELEN Dolgular): Porselen dolgular (porselen inley ya da onley) laboratuarda hazırlanan üstün estetik ve dayanıklılığa sahip dolgulardır. Kompozit dolgulara göre, uygulandıkları diş ve komşu dişler ile çok daha uyumludur.
Kanal tedavisi, çürük ve travma gibi etkenlere bağlı olarak dişlerde oluşan madde kaybını, dişin sadece eksik olan kısımlarını tamamlayacak biçimde restore eden bir çeşit bölümlü porselen veya daha basit bir anlatımla laboratuvarda kuvvetlendirilmiş kompozit veya porselenden hazırlanmış bir çeşit dolgudur.
İnlay ve onlaylerde de aynı laminate veneerlerde olduğu gibi dişin sağlam kısmı doğal haliyle korunmaktadır. Özellikle estetik ve de konfor beklentisi yüksek olan hastaların arka bölgedeki dişlerinde, metalik ve koyu renk görünümlü amalgam restorasyonların yerine tercih edilmektedir. Ayrıca çok sayıda dolgu yapılması gerektiğinde, tek seansta yapılacak diş hazırlığı ve ölçü alma aşamasını takiben, laboratuvarda hazırlanan porselen dolgular ikinci seansta yerleştirilerek zamandan tasarruf sağlar. Aynı şekilde restorasyonların klasik dolgular gibi ağız içinde değil de laboratuvarda hazırlanması, mükemmel bir uyum sağlar. Tedavi ömrü kompozit dolgulara göre çok uzundur. Dişle aynı sertlikte olan bu porselen dolgu, ısırma kuvvetlerinden oluşan kırılmaları önler ve dişin eskisi kadar sağlıklı olmasını sağlar. Diş renginde olduğu için dolgu çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar doğaldır.
Porselen dolgular çok fazla madde kaybı olan ve dişin tümden küçültülerek kuron uygulaması gerektiren durumlarda sağlıklı diş dokusunu korumak amaçlı geliştirilmiş bir dolgu yöntemidir. Daha estetik ve kullanışlı olduğundan amalgam dolguların yerine tercih edilmektedir.
Gözle ayırt edilemeyecek kadar doğal olan bu dolgularda, gelişen cila teknikleri ile zamanla oluşabilecek sigara…vb. boyayıcılara bağlı renklenmeler de önlenmektedir. Hasta adeta dişinde hiç dolgu yokmuş gibi uzun yıllar bu sağlıklı ve estetik dolgulu dişlerini kullanırlar.
Porselen İnley ve Onleylerin Avantajları
Estetiktirler, Uzun ömürlüdürler, Kalan sağlam diş dokusunu korurlar, Kenar sızıntısı ve yeni çürük oluşma riski minimumdur, Biyolojik uyumları iyidir, Allerjik reaksiyon göstermezler, Bakteri plağı tutulumu azdır, Zaman tasarrufu sağlarlar, Diş-restorasyon uyumu çok hassastır.
Diş hazırlıklarının bitmesinin ardından dişler üzerinden alınan hassas ölçülerle laboratuara yaptığımız çalışma iletilir ve bir sonraki randevuya kadar dişlerin boş kalıp hassasiyet yapmaması için geçici dolgular yerleştirilir.
Bitmiş porselenlerin alçı model üzerinde denenmesi ve kontrolü bir sonraki provaya kadar hazırlanıp bitirilen porselenler öncelikli olarak ağızda kontrol ve uyumlamaları yapıldıktan sonra güçlü bir şekilde dişlere yapıştırılabilmeleri için adeziv simantasyon adı verilen bir nevi akışkan kompozit dolgu malzemesi ile porselen dolgular dişlere yapıştırılırlar, bu şekilde kalan diş dokuları da güçlendirilmiş olmaktadır. Yapıştırılma işleminin ardından cila ve polisaj işlemleri yapılarak işlem bitirilir.
Porselen dolgular laboratuarda hazırlanan üstün estetik ve dayanıklılığa sahip dolgulardır. Kompozit dolgulara göre, uygulandıkları diş ve komşu dişler ile çok daha uyumludur. Bu, dolgunun ağız dışında laboratuar ortamında hazırlanma özelliğinden kaynaklanır. Dişin kırık, çürük veya eski dolgulu kısmı uzaklaştırıldıktan sonra kalan sağlam bölümün ölçüsü alınarak laboratuara yollanır. Laboratuar ortamında, hassas bir teknoloji ile hazırlanan model, özel IPS makinesine alınarak mükemmel estetik ve fonksiyona sahip dolgular elde edilir.
IPS porselen (Leucide reinforced pressable porcelain) dolgular, dünyada mevcut ağız içi restorasyon materyalleri arasında diş dokusuna en uygun malzemedir. Bu porselen dolgunun hazırlanmasında en ileri teknoloji kullanılır. IPS dolgu yönteminde ağızdaki sağlıklı diş dokusuna dokunulmaz. Minimum madde kaybı ile maksimum tutuculuk sağlanır. Sıkıştırılmış özel bir porselenden olduklarından ve ağızda sertleştirilmediklerinden kenar sızıntısı minimumdur (Bu, dolgu altı çürükleri ve dolgunun düşmesini engeller).
Ayrıca bu porselenler dişin sertliğine en yakın ve dişeti ile en uyumlu malzemelerdir. Sertliği dişin mine dokusuna çok yakın olduğu için diğer porselenler gibi dişleri aşındırmaz , kompozit dolgular gibi de aşınmaz. Özellikle büyük madde kayıplarında, kompozit dolgu veya kron(kaplama) yerine tercih edilmelidir. ‘; } if($_GET[‘pg’]==”pembe-estetik”) { echo ‘
Pembe Estetik
Göze hoş gelen,uyumlu ve temiz bir gülüş sağlamanın ilk adımı diş ve dişeti harmonisini sağlamaktır. Güldüğümüzde görünen dişeti miktarı, dişlerimizin boyutunu da etkiler. Asimetrik dişeti kenarları ,dişlerimizin düzensiz ve gülüşümüzün eğri olduğu izlenimini verir. Eğer dişetlerimiz çekilmişse, dişlerimiz olduğundan daha uzun görünür. Enflamasyon ( bir çeşit dişeti ödemi) nedeniyle şiş ve kırmızı olan dişetleri, dikkatlerin dişetlerine çevrilmesine yol açar.Ödemli ve kalınlaşmış dişeti kenarı, dişlerin 1/3 dip kısımlarında gölge oluşumuna neden olur.Bu gölgelerden dolayı diş renkleri de olduklarından 1-2 ton daha koyu görünürler.Ayrıca oluşmuş olan ödemden dolayı kalınlaşmış dişeti kenarında bakteri plağı birikimi daha kolay olur.Bakteri birikimi, iki diş arasındaki üçgen dişeti bölümünün(bundan sonra papil olarak anılacaktır) çekilmesine ve iki diş arasında koyu renkli, bazen de siyah bölümler oluşmasına neden olacaktır.
Dişeti estetiğini ilgilendiren ikinci bir nokta ise; diş çektirmeye bağlı olarak, çene kemiğinde çökme ve sonucunda oluşan asimetrik dişeti görüntüsüdür. .Bu durum, genellikle ön dişler bölgesinde rahatsız edici olur.Her ne kadar olağanüstü güzellikte porselen dişler yapılmış olursa olsun,hazırlanan porselenlerin yerleştirileceği alan, çepeçevre dişeti dokusudur. Eğer olması gerektiği kadar ve sağlıklı bir dişeti dokusu yoksa, hazırlanan porselenlerde estetikten bahsetmek mümkün değildir. Eğer dişeti çekilmesine veya diş eksikliğine bağlı papil kaybı varsa, öncelikle bunun yerine konması gerekir.Bazı cerrahi ve protetik yöntemlerle kayıp dokuları tekrar kazanmak mümkündür.Dişlerimizi çevreleyen dişeti dokusunu düzenlemeye ve dişlerimizle armoni içinde bir görüntü oluşturmaya yönelik işlemlere kozmetik dişeti düzenlemeleri denir. Genellikle protez yapımı öncesinde; dişetleri,kemik ve bağ dokusuyla ilgili altyapı girişimleri, hastalar tarafından uzun ve yorucu seanslar olarak düşünülse de, bu tip girişimler, elde edilen sonuçları nedeniyle, hastalar ve hekimleri açısından son derece gerekli, yüz güldürücü ve tatmin edici olmaktadırlar.
Görünüşlerinden memnun olmadığımız dişetlerini aşağıdaki operasyon türleri ile düzeltmek mümkündür.
Dişeti manikürü-gingivoplasti: Gummy smile denen gülünce dişetlerinin fazla göründüğü durumlarda tek seanslik bir operasyonla dişetlerini gülme hattı hizasına çekmek mümkündür.
Dişeti grefti: dişeti çekilmesinin fazla olduğu bölgelere doku ilave ederek uzamış gibi görünen diş boylarını seviyelendirmek mümkündür.
Dişeti efektli porselenler: Tamamen dişeti çekilmesine ugramis ve cerrahi olarak telafisi zor veya imkansiz bölgelere dişeti rengini taklit eden porselen uygulamalar yapılabilir ‘; } if($_GET[‘pg’]==”bonding”) { echo ‘
Bonding
Bonding işlemi, dişlere zarar vermeden dişlerdeki küçük şekil bozukluklarının giderilmesi işlemidir. Diş hekimi komposit denilen malzemeyi dişlerin üzerine yerleştirir ve dişlere yeni şekiller verir. Kompositi dişe yapıştırma işlemine bonding denir.Böylece dişlerinize hiç dokunulmadan küçük aralıklar, kırıklar,diş yüzeyindeki lekelenmeler giderilir
BONDİNG İŞLEMİNİN AVANTAJLARI
* Diş aralıklarını,yüzey problemlerini veya kırıkları kapatmak için uygulanır.
* Tek seanslık pratik bir işlemdir.
* Dişlerden madde kaldırmaya gerek yoktur.
* Orijinal diş renginde çalışmak mümkündür.
* İşlem sırasında anestezi yapmaya gerek yoktur.
* Bonding çıkartılmak istendiğinde diş eski formuna kavuşur.
* Ekonomiktir.
BONDİNG İŞLEMİNİN DEZAVANTAJLARI
* Kullanılan malzemenin ömrü diğer estetik uygulamalara göre kısadır.
* Diş sıkan veya gıcırdatanlarda gece plağı uygulanması gerekir.Aksi takdirde kullanılan malzeme kırılabilir.
* Normal dişler kadar renk değiştirirler. Yüzey pürüzlülüğü labaratuarlarda işlenen seramikler kadar parlak olmadığından sigara,çay,kahve gibi faktörlerle lekelenmeler oluşabilir. ‘; } if($_GET[‘pg’]==”kozmetik-duzenlemeler”) { echo ‘
Kozmetik Düzenlemeler
Kozmetik düzenleme veya doğal dişlerin yeniden şekillendirilmesi, bazen kötü bir gülüşü düzeltmenin en kolay yoludur.Çok uzun “drakula” köpek dişlerini ,uçları tırtıklanmış kesici kenarları,inişli çıkışlı gülme hattını birkaç küçük dokunuşla düzeltmek mümkündür.Bu işlem sırasında anestezi yapmaya gerek yoktur.
Özel frezler yardımıyla yapıldığı için işlemler mine seviyesinde bitirilir ve dişe zarar verilmez.